|
adanavoleybol |
|
adanavoleybol.com |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
EĞİTİM:VOLEYBOLCULARIN YARIŞMA ÖNCESİ VE SONRASI KAYGI DÜZEYLERİ
VOLEYBOLCULARIN YARIŞMA ÖNCESİ VE SONRASI KAYGI DÜZEYLERİ |
Spor ve fiziksel aktivite çocukların fiziksel gelişimi, psikolojik gelişimi ve sosyal etkileşimi için oldukça önemli fırsatlar sunmaktadır. Fakat pek çok çocuk erken yaşlarda yarışma ortamının getirdiği yüksek düzeydeki kaygı ve stres yaşantıları sebebi ile belirli bir yaştan sonra sporu bırakmaktadır. Çocukların sporun içinde kalabilmeleri için kaygının performansla ilişkisinin ortaya konması ve tanımlanması gerekmektedir.
Organizmayı tehdit eden her durumun bir kaygı oluşturduğu varsayılır. Fiziksel zarar tehditleri, benlik değerine ilişkin tehditler ve bir bireyin yapabileceğinden fazla performans gerektiren durumlar da kaygı meydana getirmektedir. Pek çok araştırmacı, sporda algılanan tehdidin kaygı yaşantısı ile güçlü bir ilişkisinin olduğunu belirtmektedir. Eğer sporcunun kişisel hedefleri tehdit altında ise veya bu hedeflerine ulaşamayacağı korkusunu yaşıyorsa kaygı düzeyinde artış görülecektir. Özellikle de genç sporcularda kaygı düzeyini etkileyen pek çok etmen bulunmaktadır. Bunları sosyal değerler, çocuk sporunun yapısal özellikleri ve ailenin etkisi başlıkları altında toparlamak olasıdır.
Yaş kaygıyı etkileyen önemli bir etmendir. Çocuğun gelişiminde her yaşın kendine has gelişimsel özellikleri vardır ve çocuğun kaygıları, içinde bulundukları yaşın özelliklerine göre değişiklik göstermektedir. Her yaş düzeyinde kaygının şiddeti veya durumluk-sürekliliği değişir. Kaygının en yoğun yaşandığı yıllar doğumdan sonraki iki yıl ve ergenlik yıllardır. Yaşa bağılı olarak hayattan beklentilerin artması, gerçeklerin daha iyi farkına varılması ve sorumlulukların artması buna sebep olabilir.
Gençlik sporlarında kaygının değerlendirilmesi durumluk ve sürekli kaygının ölçülmesi ile elde edilmektedir. Durumluk kaygı, korku ve gerginlik ile özellenen ani ve geçici bir durumdur ve spor ortamında da etkili olan kaygı biçimidir. Sürekli kaygı ise bir kişilik özelliği olarak ele alınmaktadır ve daha kalıcı bir duygusal durumdur.
Durumluk yarışma kaygısının bu anlamda üç önemli boyutu olduğunu söylenebilir:
(1) Bedensel Durumluk Kaygı; kaygının fizyolojik ve duygusal yönleridir. Doğrudan fizyolojik canlılıkla ilgilidir. KAH artar, pupillalar genişler ve fizyolojik belirtiler ortaya çıkar.
(2) Bilişsel Durumluk Kaygı; olumsuz kendini değerlendirme ve benlik kaygısını tehdit eden korku tarafından meydana getirilen durumluk kaygının bilişsel bileşenidir.
(3) Kendine Güven; değişen bilişsel ve bedensel kaygıdaki değişmeye bağlı olarak sporcunun kendine güven düzeyindeki değişimi ele alan bileşenidir.
Bu çalışma, sporcuların yarışmadan 15 gün, 1 hafta, 3 gün, 1 gün, 2 saat, 20 dakika önce, yarışmadan hemen sonra soyunma odasında, 2 saat ve 1 gün sonra yarışma durumluk kaygısı ve bileşenlerinde (bilişsel kaygı, bedensel kaygı ve kendine güven düzeylerinde) ne tür değişimler yaşadıklarını ve ölçeğin (CSAI-2C) bu değişimleri ölçmedeki duyarlığını saptamak amacıyla yapılmıştır
YÖNTEM
Araştırma Grubu
Bu çalışmaya, Vakıfbank Güneş Sigorta Yıldız Bayan Voleybol takımında yer alan toplam 14 sporcu katılmıştır.
Veri Toplama Araçları
Araştırmada, Stadulis, MacCracken, Eidson ve Severance tarafından geliştirilen Yarışma Durumluk Kaygı Ölçeği-2 Çocuk Formu (CSAI-2C) kullanılmıştır.
Ölçekte 15 soru maddesi bulunmaktadır. Çok boyutlu müsabaka kaygı yaklaşımına göre bilişsel kaygı, bedensel kaygı ve kendine güven olmak üzere üç alt ölçek bulunmaktadır. Tüm maddeler dörtlü ölçek (Hiçbir Zaman, Bazen, Sıkça, Daima) kullanılarak cevaplandırılmaktadır.
Verilerin Toplanması
Sporcuların genel kaygı düzeylerini belirlemek için Türkiye Yıldızlar Şampiyonası Yarı Final maçlarından 15 gün, 1 hafta, 3 gün, 1 gün, 2 saat, 20 dakika önce ve yarışmadan hemen sonra soyunma odasında, 2 saat ve 1 gün sonra envanterler uygulanmış ve kaygı düzeylerindeki değişimlere bakılmıştır.
BULGULAR
Sporcuların yarışma öncesi ölçülen kaygı değerleri ortalamalarına baktığımızda, yarışma günü yaklaştıkça Bilişsel Kaygı ve Bedensel Kaygılarında bir artış olduğu gözlenmiştir. En yüksek Bilişsel Kaygı ve Bedensel Kaygı ortalaması ise yarışmadan 20 dakika önce gözlenmiştir. Sporcuların Kendine Güven düzeyi ortalamalarına baktığımızda ise yarışma günü yaklaştıkça bir düşüş yaşandığı gözlenmiştir. En düşük Kendine Güven ortalaması ise yarışmadan 20 dakika önce gözlenmiştir.
Sporcuların yarışma sonrası ölçülen kaygı değerleri ortalamalarına baktığımızda ise, yarışma günü sonrası Bilişsel Kaygı ve Bedensel Kaygılarında bir düşüş olduğu gözlenmiştir. En düşük Bilişsel Kaygı ve Bedensel Kaygı ortalaması yarışmadan 1 gün sonra gözlenmiştir. Sporcuların Kendine Güven düzeyi ortalamalarına baktığımızda ise yarışma gününden uzaklaştıkça bir artış olduğu gözlenmiştir. En düşük Kendine Güven ortalaması ise yarışmadan hemen sonra soyunma odasında alınan ölçümlerde gözlenmiştir
SONUÇ
Yapılan çalışmadan elde edilen veriler, yarışma yaklaştığında Bilişsel ve Bedensel Kaygı ile Kendine Güven arasında ilişki olduğunu göstermektedir. Yarışmadan 15 gün ve 3 gün önce Bilişsel ve Bedensel Kaygı ile Kendine Güven arasında negatif ilişki olduğu gözlenmektedir. Yarışmadan 1 gün önce alınan ölçümlerde Bilişsel Kaygı ile Bedensel Kaygı arasında pozitif bir ilişki gözlenirken, Bilişsel Kaygı ve Bedensel Kaygı ile Kendine Güven düzeyi arasında negatif bir ilişki gözlenmiştir. Yarışmaya 2 saat kala Bilişsel Kaygı ile Bedensel Kaygı arasında pozitif ilişki gözlenirken, yarışmaya 20 dakika kala Bedensel Kaygı ile Kendine Güven arasında negatif bir ilişki gözlenmiştir. Yarışma bitiminden hemen sonra soyunma odasında alınan ölçümlerde Bilişsel Kaygı ile Bedensel Kaygı arasında pozitif ilişki gözlenmiştir. Yarışmadan 1 gün sonra alınan ölçümlerde ise, Bilişsel Kaygı ile Bedensel Kaygı arasında pozitif bir ilişki gözlenirken, Bilişsel Kaygı ve Kendine Güven düzeyi arasında ise negatif bir ilişki bulunmuştur. Bayan sporcularla yapılan çalışmalara bakıldığında, Krane ve Williams bayan cimnastikçilerle yaptığı bir çalışmasında, yarışma zamanı Bilişsel Kaygının yükseldiğini, buna karşın Kendine Güvenin azaldığını belirtmiştir. Jones, Swain ve Cale, bayan sporcuların yarışma yaklaştıkça Bilişsel Kaygılarının arttığını ortaya koymuşlardır. Bedensel Kaygıda ise hem bayan, hem de erkek sporcularda yarışma günü düşüş gözlenmiştir. Fakat bayanlardaki düşüş erkeklere göre daha fazladır. Jones ve Cale yaptıkları çalışmada, yarışmadan 2 hafta önce, bir hafta önce, 2 gün önce, bir gün önce, 2 saat önce ve 30 dakika önce CSAI-2’yi uygulamışlardır. Bilişsel Kaygı erkekler için yarışma öncesi dönemde değişim göstermemiştir. Bayanların ise yarışmadan 30 dakika önce alınan ölçümler sonucunda oldukça yüksek Bilişsel Kaygı yaşadıkları gözlenmiştir. Bedensel Kaygı erkekler için yarışma gününe değin artış göstermezken, bayanlarda ise yarışma öncesinde artış göstermiştir. Kendine Güven erkeklerde sabit olmasına karşın, yarışma günü bayanlarda düşüş göstermiştir. Bayanlar erkeklere göre yarışmadan bir gün önce ve yarışma günü daha düşük Kendine Güven sergilemişlerdir. Burton yaptığı çalışmada durumluk yarışma kaygısı ve performans arasında ilişki olduğunu, Bilişsel ve Bedensel Kaygı düzeylerinin, performansın en iyi göstergesi olduğunu belirtmiştir. Gould ve ark. ise erkek basketbol oyuncularının bayan basketbolculara oranla daha düşük düzeyde Bilişsel Kaygı gösterdiğini ortaya koymuştur. Yapılan tüm bu çalışmalar Bilişsel Kaygının yüksek olduğu durumlarda Kendine Güven puanında ve performansta olumsuz bir ilişki olduğunu göstermektedir. Araştırmacıların ele aldığı diğer bir konu ise yarışma sonrası Durumluk Kaygı ile yarışma performansı arasındaki ilişki olmuştur. Daha önce yapılan pek çok çalışma yüksek düzeydeki yarışma öncesi durumluk kaygının, performansı olumsuz yönde etkilediği sonucunu bulmuşlardır. Fakat yapılan çalışmalar yarışma sonrası yaşanan kaygının, yarışma öncesi kaygıyı etkileyerek gelecek performans için çok önemli ip uçları ortaya koyabileceğini göstermiştir. Hanton, Thomas ve Maynard yaptıkları çalışmalarında yarışma öncesi beş farklı zamanda ölçüm yapmışlardır (1 hafta önce, 2 gün önce, 1 gün önce, 2 saat önce ve 30 dakika önce). Çalışmanın sonucunda, yarışmadan 2 saat ve 30 dakika önce alınan ölçümlerde Bilişsel ve Bedensel Kaygının yoğunluğu artarken, Kendine Güvende düşüş görülmüştür. Bilişsel Kaygının yoğunluğu, 1 haftadan 2 güne, 1 günden 2 saate ve 2 saatten 30 dakikaya doğru bir yükselme göstermiştir. Bedensel Kaygının yoğunluğu ise, 1 haftadan 2 güne, 2 saatten 30 dakikaya doğru bir artış göstermiştir. Son olarak Kendine Güvenin yoğunluğunda ise, 1 haftadan 2 güne doğru bir artış yaşanmıştır. Yapılan çalışmadan elde edilen bulgular Krane; Jones ve Cale; Hanton, Thomas ve Maynard’ın çalışmalarının sonuçlarına benzer bulgular ortaya koymuştur. Yarışma yaklaştıkça sporcuların Bilişsel ve Bedensel Kaygılarında bir artma gözlenirken, bu bulgulara paralel olarak Kendine Güven düzeylerinde düşüş gözlenmiştir. Yarışmadan 2 saat sonra alınan ölçümler sonucunda ise hem Bilişsel hem de Bedensel Kaygıda bir düşüş gözlenirken, Kendine Güven düzeyinde ise artış gözlenmiştir. Bilişsel Kaygı ortalamaları 15 günden-1 hafta öncesine, 3 günden-1 güne, 2 saatten-20 dakika öncesine doğru bir artış göstermiştir. Sporcuların Bilişsel Kaygı değerleri yarışmadan hemen sonra soyunma odasında, yarışmadan 2 saat ve 1 gün sonra ise düşüş göstermiştir. Bedensel Kaygı ortalamalarına baktığımızda ise; 15 günden-1 hafta öncesine, 3 günden-1 güne, 2 saatten-20 dakika öncesine doğru bir artış göstermiştir. Benzer şekilde sporcuların Bedensel Kaygı değerleri yarışmadan hemen sonra soyunma odasında, yarışmadan 2 saat ve 1 gün sonra alınan ölçümler sonucunda düşüş göstermiştir. Sporcuların Kendine Güven ortalamalarına baktığımızda ise; yarışmadan hemen sonra soyunma odasında, yarışmadan 2 saat ve 1 gün sonraya doğru belli bir artış göstermiştir. Sporcuların en düşük Kendine Güven ortalaması ise müsabakadan 20 dakika önce gözlenmiştir. Elde edilen bulgular Bilişsel ve Bedensel Kaygının yarışmadan hemen önce arttığını, buna karşın Kendine Güvenin ise düştüğünü gösterirken, yarışma sonrasında Kendine Güven yükselirken, Bilişsel ve Bedensel Kaygı ise düşüş göstermiştir. Yapılan bu çalışma özellikle çocuk sporlarında kaygının tanımlanması ve kaygı ile başa çıkabilme stratejilerinin uygulanabilmesi açısından önemli ipuçları sağlayacaktır.
Vesile YILMAZ, Ziya KORUÇ, Zeycan ACAR |
BUGÜN 255399 ziyaretçikişi burdaydı!
|
|